21 Haziran 2016 Salı

RAMAZANLAR GÜZELDİR

Ramazanlar güzeldir,
Sahurdan iftara aç ve susuz kalmak değildir.
Her iftar sofrası bir karnaval havasıdır,
Hele iftar yaklaştıkça herkesi saran müthiş bir telaşı;
En çok kahkaha duyulur bu sofrada,
Pideler sadece o sofrada özüne döner
Hoşgörü, sabır, sonsuz sevgi, paylaşma
Tüm iyilikleri barındırır içinde...
Kalabalık iftar sofralarına, ay ne pişirsem dersin önce
Sonra her yer dolup dolup taşar ya
İster buna ramazan bereketi de,
İster oruç açgözlülüğü de,
Ben buna umut diyorum!
Çünkü bu ayda gönül de boş durmaz,
Ümitsizlik perdesini yırtıp, göklere uçar, umudu bulur.
Umudun olduğu yere, bereket de dolar;
Görebilene, duyabilene, yaşayabilene;
Ramazanlar güzeldir...



8 Haziran 2016 Çarşamba

YABANCI

Beklenmedik bir farklılık!
Benden midir?
Benim dışımdaki her şeyden midir?
Bilinmez ama
Bu gün bu şehre,
Yabancıyım ben!
Tanıdığımı, bildiğimi zannettiğim her şeye...
Her seferinde ters köşe
Her seferinde hayal kırıklığı...
Yabancıyım ben bu insanlara,
Bu hayata,
Bu kadere...
Her gün önünden geçtiğim şu koca söğüde,
Gece gündüz üstümüzdeki gökyüzüne,
Her zaman giydiğim montuma,
Yaza,
İlkbahara,
Saçlarıma bile...
İşte diyorum ya yabancıyım ben bugün durduğum noktaya.
Olsun varsın bildiklerim bir küçük bavul etmesin
Varsın her şeye yeniden başlamak gereksin
Olmasın yönümü gösteren ne bir iz ne de bir işaret..
İşte yine buradayım ya yeter herşeye...

YILDIZ





1 Haziran 2016 Çarşamba

GÜN DOĞAR

Bazen umutların üstüne kapkaranlık bir gece çöker.
Şans bu ya gökyüzünde tek bir yıldız bile olmaz o gece.
Gözlerinin karanlığa alışmasını beklersin bir süre
ama nafile...
Öyle bir zifiri karanlıktır ki o burnunun ucunu göremezsin.
"Aslında biraz ışık olsa umuduma yeniden kavuşurum" dersin.
Sinirlenirsin.
Çaresizlik içinde belki de yapmamam gereken şeyleri yaparsın.
Bir de geç kalmışlık hissinin telaşı sarar.
Hani, neden olmuyor?
Uğraşıyorum ama neden başaramadım?
O yapabiliyorken benim neyim eksik?
Neden? Neden? Neden?...
Bu nedenlere verilecek ideal bir cevap da bulamazsın.
Cevapsız kalan sorular seni çıkmaz sokaklara iter
Umudundan giderek uzaklaşırsın.
"Hayat neden hepimize eşit davranmıyor" dersin
"Onun herşeyi yoluna girebiliyorken
Benim hayatım neden engelli koşu?
Hadi engelli olsun da
Bu kadar çabaya engeller de aşılmayacaksa
Bu neyin uğraşı" dersin.
Umutsuzluk umutsuzluğu doğrurur ve
Girdiğin zifiri karanlık içinde giderek kaybolursun
"Birşeyler eksik ama ne?" dersin
Panikledikçe belki de gözünün önündeki eksik parçayı göremezsin
Olmayacak yerlerde aramaya başlar
Hem zamanı boşa harcarsın
Hem de karamsarlık içinde kaybolup gidersin
Aslında böyle bir durumda
Beklemek en iyisidir
Yanından hızla akıp gidep hayata inat beklemek
Eğer önünü aydınlatabilecek hiçbirşey yoksa bekle
Er ya da geç
Önünden ya da arkandan
Gün doğacak!
Sonra bi bakmışsın ki,
Çok uzaklarda aramaya kalkacağın umudun yanında
Yanıbaşında...
Ve kaldığın yerden devam edersin yoluna...


...